5 Temmuz 2013 Cuma

ölümdür yaşanan tek başına, aşk ik ikişiliktir.

insan alışır herşeye, sevmeye, sevilmeye, ölüme, boşluğa ve yokluğa
her zaman inandım buna, alışmaktan daha zor olansana alıştığını bırakmaktır, zordur ama olmayacak birşey değildir. en zorusa alıştığının seni itmesidir.

insanların algıları farklı, buna kimsenin bir lafı yok. hayatı farklı görüyoruz ki farklı hayatlar yaşadığımız için bu normal. o zaman insanları bir arada tutan ne? insan ne ile yaşar? (tolstoy- insan ne ile yaşar kitabını oku).

insanları bir arada tutan şey sevgidir, bakma sen milletin yok iyi anlaşma yok bilmemne dediğine. anne babanla iyi anlaşmasanda seversin ve bir arada kalırsın çünkü yıllardır emek vermişsinizdir beraber bir iletişim kurmuşsunuzdur.

beraber bir sevgi kurmanın ne demek olduğunu beraber bir bina inşaa etmeye benzeterek daha önce anlatmıştım. özetliyorum; beraber sevgi inşaa etmek yanyana iki tuğlayı birleştirerek başlar ve her seferinde birinin bir kendi tuğlasının üzerine birşey koyması ile devam eder.. gün  gelince ara ara verilen emeklere bakılır eğer tuğlalar eşitse denirki vaay be ne güzel gidiyoruz. eğer tuğlalardan biri yüksek olsun biri az emek vermiş olsun kavgalar başlar.

en sıkıntılı nokta bir tarafın fazla emek vermesiyle ( yada öyle düşünmesiyle ) cereyan bulur. artık binamız sallanmaktadır. bunun sebebi ağırlık merkezinin sapmasıdır. kişiler istemesede şeytan vesvese verir ve kurdukları sevginin üzernde oturanlar sorgulamaya başlarlar. buraya birşeyler yazacaktım lakin sonra yazayım. sonu mağlum.

anlayacağınız bir sıkıntınız varsa sevginizle sevgilinizle hemen paylaşın bunu birbirinizle, uçurum büyümezse düzeltmek kolay olur. uçurum büyürsede düzeltmek sadece zorlaşır :)

bir insanı kazanmak için herşeyi yaparsınız, eğer o inanı kazanıyorsanız onu elinizde tutmak içinde herşeyi yapın. yaptıklarınız yetmeyebilir, siz deneyin ve kibar olun.

kelin ilacı olsa kendi kafasına sürermiş diyip saçlarımın dökülmesini tekrar vurguluyor ve şunu belirtmek istiyorum, kendinizi bırakırsanız düşersiniz birbirinize tutunun. ancak karşıdaki sizi iterse daha kötü düşersiniz. beraber atlarsanız çok emek verenin  canı biraz daha yanar. karşıdaki kendinin de düşeceğini bile bile sizi iterse beraber inşaa ettiğiniz sevgi kulesinden, vay halinize. çünkü burda bir mantıksızlık var.

zırvalıklarımı okuduğunuz için teşekkür ederim.

uçurumun kenarında, bizi iten rüzgarında, pek güvenli değil ama, düşmemek için tutun bana..

4 yorum:

Unknown dedi ki...

Adamsın said güzel olmuş.

Adsız dedi ki...

Mesele kimse için hayatı farklı görmek ya da aramızdaki farklılıklar değildir aslında. Bu sözlerin tümü bahanedir. Anahtar nokta, beraber tuğlalar koymaya başlayacağın insanı gerçek anlamıyla görmekte tüm yönüyle. Tuğlaları koyuyorsun madem onun için arada bi dönüp bak o senin için ne kadar ilerlemiş diye. anne babanı neden seversin çünkü onların senin için üst üste koyduğu tuğlaların haddi hesabi yoktur. bigün böyle bir sevgiyi vermeye hazır olan insan için cidden uğraşmaya, kaybetmemek için herşeyi yapmaya değer. Ama bazı şeylerin açıklaması çok basittir fazla kurcalarsan sadece daha fazla zaman kaybetmiş olursun. Bi insan giderse gider sen onu kaybetmemek için ne kadar uğraşsan boşadır. Eğer bu gidişin nedeninin farklılıklar olduğuna inanıyorsan kendini kandırıyorsun, yazık... Belki biraz pesimist

Adsız dedi ki...

Az önce yazamamışım :) belki söylediklerim çok saçma. Bu yazıda benden çok şey var bu kadar "zırvalamamın" nedeni odur yanlış anlaşılmasın kesinlikle. Yazı çok güzeldi, çok "bizim" gibiydi. Elinize sağlık...

Adsız dedi ki...

esaslı zırvalamışsın mr zagoncu :) tamamen doğru ve küçük ama önemli noktalara değinmişsin :) şeytan ayrıntıda saklıdır ya da küçük şeyler adlı şeyleri izleyebiliriz sanırım :) sevgiyle kal saygılar sunuyorum( INGAA )

Yorum Gönder