Belki pek bir havalıydın
Saçların şekil, gözlerin mavi filan.
Bense pek bir karışıktım
Aklım nerede bilen yoktur her an.
Hava soğuktu, metro biraz daha sıcak.
Ben karışık, sen bir başka filan.
Aslında hiç gerek yoktu artisliğin.
Zaten istesemde kesin beceremem elime yüzüme bulaşır filan.
Sana şekil mi yapacakmışım? Nerde..
Saçlarım dağınık, gözlerim dalgın, parmaklarım dolma, ayakkabı 44 numara.
Ben karışık, gözlerin sanki bir ışık sisler bulvarında.
Sakin ol dedi oğlum, ne bu heves.
Git evine hadi, bize kestane kes.
Soba sönmeden közlensin biraz,
Anlat daha sonra onu, seni, meşe ağacının yaprağını filan.
Çekindim tabi, bilemem nasıl anlatayım kimi, neyi?
Sustum hemen dilim, başladı kafamdaki ben, sen ve meşe yaprağı filan.
Kestane sıcak el vurulmaz şimdi ona,
Ben karışık ve gözlerin sonbahar rüzgarı..
Yarım kalmış bir şiir denemesidir.
Dinlemeye çalıştığım kalbim ve aklımın birleşen sesidir.
A. Said Parlak / 15 Aralık 2013
Ankara.
1 yorum:
Bence tamamlanması gereken bir şiir bi nefeste okudum diyebilirim :) eline ağzına sağlık, bu aralar çok görüşemedik daha doğrusu sabahları baş selamı yetmiyo yani tatilde falan bir tekalaşalım artık hacı dayıı :)) bildinmi bakalım tanımayı neyi kimi beni :)
Yorum Gönder