19 Eylül 2013 Perşembe

Tıkır tıkır işleyen çarkın hikayesi..

Artık çoğumuzun cep telefonları var. Dijital dünya bize kucak açtıkça mekanik dünyadan biraz daha uzaklaşıyoruz.
Bir saatçi dükkanı hayal edin, günde binlerce insanın önünden geçtiği bir caddede kuyumcu dükkanları arasında sıkışmış beş metrekarelik bir dükkan. İçeride sakalları ağarmış bir metre altmış santim boyunda gözlüklü minyon bir dede. önünde saatler, duvarda saatler, aklında saatlerin çarkları var..

En son beş sene önce görmüştü beni. Dükkana girdim verdim selamımı, o da aldı. Nasılsın? diye sordu. Beni hatırlamıştı. En son ne zaman gördüğünü ne kadar büyümüş olduğumu anlattı.

Beş metrekarelik dükkanda, yılların saatçisi "saatçi amca" bildiği en iyi işi ve aslında bildiği tek işi senelerdir yapıyor. Beş senenin ardından beni tanıdığına göre düşünüyorum;

"Bir saatçi için zamanın çarkları çok farklı dönüyor."


Zaman çarkı döner.. Ve tarih her zaman kendini tekrar eder.. Taa ki kötülükle iyiliğin son savaşı başlayana kadar..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder