30 Eylül 2011 Cuma

günler..

fundamental of physic ve calculus ile tanıştığım, hocaların anlattığı dersleri anlamadığım, saçlarımı az biraz uzattığım ve saçlarımın kıvrılıp gittiği günlerdeyim.

bu ayın son gönderisi bu. belkide derslerin arasında boğuşmaktan  sıkılıp kütüphanede yann tiersen dinlerken içime sığdıramadıklarımı sana yazıp, derslerden şikayet edesimden önceki son gönderi. belkide değil.

birşeyler oluyor ancak nedir ne değildir tam emin değilim, belkide kaç zamandır koruduğum büyümeme isteğimi terk ediyorumdur. belkide kaç zamandır konuşmadıklarımı kaybediyorumdur, yada daha birsürü şey.

23 Eylül 2011 Cuma

to want to share

nowadays, i have some foreign people who are waiting an english post from me. and i decide that i will try to write something on english when i find the time.
usually i dont watch american movies, i guess europan movies is better. but i just watched a movie which name is "the american history x". it wasnt so fluent but i like end of the movie;
We are not enemies, but friends. We must not be enemies. Though passion may have strained, it must not break our bonds of affection. The mystic chords of memory will swell when again touched, as surely they will be, by the better angels of our nature.
if you like this words, i guess you should watch it.
keep to follow me, Andrea, Sarah, Victoria, Damla.

19 Eylül 2011 Pazartesi

hissetmek

birkaç gündür havalar 'serin' denilebilcek kıvamda. soğuğun getirdiği hafif ürpertiyi özlemiş olan bedenim keyifle karşılıyor bu durumu. kim eylül akşamlarında yaprak çıtırtılarıyla yürüyor bilinmezinin yanı sıra imgeden öteye geçip geçmeyecek olanların düşünceleride gelir aklıma.


severim ben kışları, muhakkak tekrar edeceğim bunu. ve üşümek hissini neden sevdiğime gelince; üşüyünce gözlerimi kapatıp soğuğu doyasıya hissetmek isterim, onu anlamak, varoluşundaki sırları dinlemek isterim, sonra yeterince sıcak aynı zamanda yeterince soğuk kalmayı diler, dener yüreğim.

15 Eylül 2011 Perşembe

günler.

daha az kitap okuduğum,
daha çok müzikle uğraştığım,
daha fazla oyun oynadığım,
düzensiz beslendiğim günler.

biliyormusun; ben yazdıklarımı okuduğumda tuhaf oluyorum. bu sana anlatıp tarif edebileceğim birşey değil fakat senin anlayabileceğin birşey. sanki okumak için yazmamışım gibi hissediyorum, sadece anlatmak için yazmışım gibi.

tatilden döneli bir haftayı geçti. ilk defa ailem dışında birileriyle tatile gittim. çok çok eğlenmedim ama güzel keyifli vakit geçirdim.

 biz yürürüz yollar bitmez, yollar biter biz ölürüz.
 bir önceki geceyi hatırlamamamızla beraber keşfetmiş olduğumuz içeceğin tanıtımı;
şok'tan aldığınız tank ile bim'den aldığınız etkini 5 litrede karıştırın.
etkin: etki altına alır! / ateşle yaklaşmayınız.
 
bir günde olsa güzel vakit geçiren, sevgiyle kucak açtığımız sokakların gariban kedisi "sümüklü"
gerçekten akıllı bir kediydin seni unutmayacağız..
..

8 Eylül 2011 Perşembe

canım çekti.

ben bu sene şeftaliyi daha bir başka seviyorum, güzelce dilimleyi yiyorum. çok yesemde olur yemesemde.
bunu sana anlatmayı düşünürken aklıma şu geldi;
şeftali bey evde yok ben kayısıyım.