14 Şubat 2021 Pazar

28. İsim Günümde

 Yıllar yılları kovalıyor 2 ile başlayan yaşlardan korkarken 3 ile başlayan yaşlar bizi kendine çağırıyor. Bir yandan yaşıyor olmanın, refah ve huzur seviyemizin artmasının keyfini sürdüğümden dolayı şükrediyorum lakin bir yandan da yaşlanıyor olmanın getirdiği ürkütücü bir durum söz konusu. Hayallerimden gitgide uzaklaşıyor muyum yoksa mevcut düzenime daha uygun hayaller mi kurmaya çalışıyorum bilmiyorum. Bir sürü ikilem içerisinde insan yaşayıp gidiyor. 

Bazen cheesecake yapıyor 


Yeri geliyor zamanın imkan verdiği kadar hayalleriyle kucaklaşıyor


Bu yılın en büyük olayı evlenmiş olmamdır. Çok uzun uzun yazamayacağım ama mutluyum, huzurluyum. Her işimiz çok kolay oldu çok güzel bir şekilde tüm zorlulukları beraberce atlattık, ailelerimiz de bizlere destek oldular hiçbir konuda yalnız hissetmedik. Ne kadar şanslıyım desem azdır. 

Pandemi hayatımızı nasıl da değiştirdi, neredeyse 1 sene olacak kısıtlamalar ve maske ile yaşamaya alıştık. Hatta 2-3 aydır haftasonları sokağa çıkma yasağı  var hafta içleri ise 21:00 dan sonra çıkmak yasak. 

Kısmet biraz rahatsızlandı, ocak ayından beri başında yara çıkıyor biraz iyileşiyor. Alerjik mama falan da kullandık ama ne olduğunu henüz tam anlayamadık. Doktorlar da derdimize bir çare bulamadı.

Artık iki kişilik yaşayıp iki kişilik düşünmek gerekiyor, bu hiç yorucu değil aksine çok keyifli. Ama bazen aklım geride bıraktıklarımda (aslında geride değil de önceki düzenimde daha iç içe olduklarımda) kalıyor. Örneğin ananem, annem, babam ne yapıyorlar nasıl idare ediyorlar mutlular mı sorunları var mı açlar mı toklar mı diye düşünmeden edemiyorum. Ailenin yönetimi veya idamesi bende olmasa dahi bu konuda çok yüksek sorumluluk hissediyordum (neredeyse üniversite yıllarımın başlarından beri).

Şimdi yine önümüzde bir sürü seçim bizi bekliyor. Yaşadığımız şehrin, ülkenin şartları ve gelecek planlarımız ne kadar örtüşür neler değişir tam kestiremiyorum. Akademik eğitimler, köy hayatı, karavan hayatı hayalleri. Daha adil ve düzenli bir yerde yaşama istekleri bizi nereye sürükleyecek bilemiyorum. Ancak bildiğim bir şey var ne olursa olsun güzel olacak, sevgi insanları bir arada ve güçlü tutacak. 

4,5 milyar yıllık dünyada 28 yıl yaşadım diye havalara da girdik ya hadi bakalım :) 




15 Ocak 2021 Cuma

Yeni bir yıl

 Yeni bir yılı yaşamaya koyulduk, takvim yaprakları ardı ardına düştü yere ve kurtulamadık halen maskelerden, koronavirüsten. Bir ayı aşkın süredir sokağa çıkma kısıtlamaları devam ediyor. Hafta sonları sadece yürüyerek markete gidebiliyoruz. Hafta içleri ise akşam 9dan sonrası yasak. Kafelerde oturmalar, dışarıda yemek yemeler muhabbetler buluşmalar bir çok şey artık kısıtlı. İnsanlık her zaman bir şekilde mücadelesine devam ediyor.

Hayal kurmak ne güzel bir şey! Hayallerimin en güzel kısımlarından biri haftaya gerçek oluyor. Evleniyorum!. Evet evlilik fobim ve daha ilkokula giderken bile insanların bir gün evleneceğimi söylediklerinde onlara attığım kızgın bakışlar, rahatsızlık duyuşum aklıma geliyor. Her ne kadar da geçmişimle çok barışık olsam ve o zamanki benin arkasında dursam da, şimdi bakıyorum da demek ki tüm 27 yılımın fobisi bu günlerin mutluluğunu yaşamak içinmiş. 

Evlilik sürecinde çok ilginç şeyler yaşanıyor, insanın fikirleri değişiyor, daha ılımlı daha orta yolcu oluyor. Hele eve eşyalar alma kısmı en zevkli kısmı. Çok şükür bu konuda şanslıydık, hem istediğimiz evde oturabildik hem de istediğimiz her eşyayı alabildik. Bir çok duvarın içerisine istediğin eşyaları koyup onları bir şekilde düzenleyip ve sonunda orayı "yuva" haline getiriyor olmak çok eğlenceli bir süreç. 

Kendi çapımda bir minimalizm tutturmuştum kafamda, gerçi bu hep vardı. Hani herkesin kafasında olmak istediği kişi, yapmak istediği şeyler durur ama aslında o olamaz, onu o şekilde yapamaz veya öyle yaşayamaz. Nihayetinde bu da bir seçimdir. İşte ben de öyle baya baya minimal bir şekilde bu süreci geçireceğimi düşünürdüm. Ama öyle olmadı, trendlere mi kapıldık, çevremizden mi etkilendik, birbirimizi mi etkiledik bilmiyorum. Esasında karşıdakini mutlu etme çabası veya imkanlarımızın el vermesinden kaynaklı bir yoldan kaçış olabilir. Bazen de insan yolda öğreniyor aslında ne istediğini. Örneğin: koyu renkli buzdolabını beğeniyorken aslında aradaki fiyat farkına değmeyeceğini anlıyorsun. 

O değil de ne dertlerim varmış. Evcilik gibi yazılar mı yazacaktım! Ne yapayım şimdiki gündemim bu. 

Bu hayatım için çok önemli bir dönüm noktası, çok güzel bir karar ve hayırlı olmasını istediğim bir duadır. Artık iki kişilik yaşamak, iki kişi bir olmak ve hayat yolculuğunda arkadaşlık etmek demektir. On yıldır buraya yazıyorum, bilinçli hayatımın yarıdan fazlası ediyor. Zamanın hızına yetişemiyorum, ve dünya dört buçuk milyar yıldır dönüyor.