5 Kasım 2019 Salı

Bir gün ölünce

Bir gün ölünce yaşanılmış ve yaşanılacak olanlar unutulacak. Çok acı gerçeklerle yüzleşmeyi sağlıyor ölüm gerçeği insanda. Ne her an hatırlayabiliyorum - ki o zaman çok farklı bir şekilde yaşardım. Ne de unutabiliyorum.

Şu an ölmüş olsan etrafındaki her şey yaşamaya bir şekilde devam ederdi. Yatağımda uzanıp ölmüş olduğumu düşündüm. Babam televizyon izliyor, annem çay demliyor, ablam Ayşem ile oynuyor. Beni seven tanıyan herkes bir şekilde hayatlarına devam ediyor.

Zaman zaman durup düşünüyorlar, benim iyi ve kötü huylarım akıllarına geliyor. Beraber geçirdiğimiz zamanlar akıllarına geliyor. Ders çıkarıyorlar, üzülüyorlar, vay anasını diyorlar. Yaşamaya devam ediyorlar.

En çok eşyalarıma ne olur diye merak ediyorum. Bir gün ölünce evleneceğim kadına yazdığım ilk mektubu kim okumuş olacak, odamdaki eşyaları bozmaya kim cesaret edebilecek? Mail kutumda birikecek milyonlarca mail'in farkına google varacak mı? Sahiden google'ın ölen insanların hesaplarını anlayabildiği bir algoritması var mı?

Birden kağıdı ters çeviriyorum. Bu sefer kendimiz değil bir başkası ölüyor, çoğunlukla daha yaşlılar. Bir kaç ay üzüldükten sonra ardında bıraktıklarının nasıl paylaşacağını düşünen bir kalabalık.

Kafamdan bu düşüncelerin geçmesi mi daha mekruh yoksa bunları buraya yazmam mı bilemiyorum. En kötü gerçeklerle yüzleşmek psikolojimi artık daha kötü etkiliyor. Çünkü en kötü gerçekler daha bir gerçek geliyor bana.

Yeni bir kağıt alıyorum. Uğrunda öleceğimiz ve hatta "kurban olurum sana" diyecek kadar sevdiklerimiz var. Onlar iyi ki varlar, sevenler iyi ki varlar, sevgi iyi ki var.

Uzunca bir süre burada Tolstoy'un "İnsan ne ile yaşar?" ı hakkında göndermeler yapmıştım. Ben yine aynı sonuca çıkıyorum. İnsan sevgi ile yaşar. Hulasa buradaki esaslı kelimenin sevgi değil yaşar olduğunu düşünelim. İnsan bir şekilde yaşıyor, belki de elimizde olan tek şey bu, tek değiştirilemeyecek seçenek. Zamanın akışını istesek de durduramıyoruz, bir şekilde geçiyor. Hepiniz bu cümleyi okuduktan sonra gözlerinizi kapatın ve 7ye kadar sayın. Bu 7 saniyenin geçmesini hiçbir şekilde engelleyemeyeceksiniz.

Velhasıl bu 7 saniyede kendime bakıyorum. Yaptığım hatalara bakmadığım sürece yaşayacağım diğer 7 saniyelerde karşılaşacağım sıkıntıların boyutunun büyüyeceğini düşünüyorum. İnsanın kendine bakması gerektiğini söylemesi ile kendini değiştirmeye başlaması çok farklı şeyler. Değişim 7 saniyede gerçekleşemeyecek bir şey. Burada şanslı olduğumuz bir konuya değinmek istiyorum.

Ne yaparsak yapalım önümüzdeki 7 saniyeleri durduramayacağız. Öyleyse kendine dönüp bak. Sevdiklerine sarıl.