Bir Eylül ayında tanıdıklarını, unuttuklarını hatırlar, kırmızıya dönen yapraklardan yolda toplar kitaplarının arasına koyar ve unuturdu.
_____________
Az önce bir arkadaşım aradı "napıyorsun?" dedi ve ben "çalışıyorum abi sen napıyosun?" dedim. "Yuh lan perşembe günü gitmiyor musun? Sendeki de ne çalışma aşkıymış, yoksa cimrilikmi :/ neyse sen hesabını yapmışsındır" dedi ve kapattı.
_____________
Belki eskisi kadar sık yazmaya başlarım blog yazılarımı. Kafamdaki planlar işlerse belki biraz gezi yazısı falan da paylaşırım sizinle.
Ve-hasıl-kelam ben şuan işyerindeyim, son iş günüm. Tamı tamına 241 gündür çalışyorum, şimdiye kadar en uzun çalıştığım, iyisiyle kötüsüyle iş hayatıyla, iş arkadaşlarımla tanıştığım, sayesinde hiç gitmediğim yerlere gidip, hiç yemediğim yemekleri yediğim iş yerimde son günüm.
Perşembe günü gidiyorum, hazırlıklarım neredeyse tamam, Alemde bir şeklimiz olmasa da yaşamda bir duruşumuz var diyerek mütevazilik koridorunda yürüyen benden çok bir beklentiniz olmamasını rica ederim.
(NOT: Şuan bu yazıyı yazarken iş yerinden arkadaşlarım (Ebru, Semra Abla, Ebru Abla, Sevinç, Sevda, Yeşim Abla, Fatih, Mustafa Abi) bana süpriz yaparak güle güle git pastası almışlar ve 3 mumu olan bu pastayı 3 dilek tutarak üfledim. Beni çok mutlu ettiler, güzel hatırlanmak, güzel hatırlamak kadar mutluluk verici. Onlara da çok teşekkür ediyorum)
Güzel bakan güzel görür, güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen hayatından lezzet alır.