çok uzun olmasa da hatırı sayılır bir süredir yazmıyorum. derslerde neden dalıp gittiğim bilinmez ancak sıranın yada defterin bir köşesine karaladığım birkaç cümle havada uçuşuyor okul duvarları arasında gezinirken. eskiden sahip olduğumuz ancak şimdi büyük bir kısmını yitirdiklerimiz için yas tutuyorum bu günlerde. "büyümek" diye tabir ettiğimiz kalıptan olabildiğince uzağım, tanıdığım bazıları gibi. hayallerini küçülteceğini kendini büyümek'in dışına çıkaranlar düşüncelerini eyleme geçirirken beni az da olsa heyecanlandırabilen az sayıda şeyden birini gerçekleştirdiklerini bilmeliler.
küçük bir dünya, az kelime, az düşünce, az hayal ve az para ile yaşıyor insan. tepkiler tahmin edilebilirin dışına çıkmadı pek. konuşmalar "ama napıyım alışmışım" diye sonlandı.
aptal bir özgüven sahibi olanlar da yok değildi. hiç var olmayan
kimliklerin arkasına gizlendi onlar. kendilerini zehirli madde ilan ettiler. güçlü ve zekiydiler. ancak kendi benliklerini içinde boğuldukları için sahip oldukları muhteşemlikler onları bitirdi.
ait olamadığım bir yer yok, ait olabildiğim bir yerin olmaması gibi. sahip olamayacağım birşey yok. ve aslında tek sahip olduğumun yalnızca ben olması gibi. heplere ulaşmak için hiçleri göze aldığını bana söyleyebilir misin? bir gün herşeyi bırakıp gidebileceğini düşündüğünü biliyorum, bunu gerçekten yapabilirmisin?
yıldızların çok uzakta olduğunu söylerdin. ben sana onlara nasıl dokunabileceğini öğretebilirdim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder