feysbukta takip ettiğim sinemasal isminde bir sayfa var güzel şeyler paylaşır. güzel olan şeyleri ara ara paylaşır. artık birçoğunu ezberlediğim şeylerle karşılaşır olurum.
örneğin:
Alışmaktan korktuğun için dokunmaktan vazgeçtiğin insanlar vardır.
La Fille Sur Le Pont 1999
paylaşımlarından biridir. yanınada fotoğraf iliştirilir hep.
sahiden varmıdır alışmaktan korktuğumuz için dokunmaktan vazgeçtiğimiz insanlar? vardır.. olmasa sinemada yer alırmıydı. sinema napar? bizim hissettiklerimizi hayal ettiklerimizi kıyısından köşesinden yakalayabileceğimiz duyguları alır karşımıza koyar bizi içine çeker yaşatır düşündürür ve bırakır (benim tanımım, ilk defa bir sinema tanımı da yapmış oldum). uzun lafın kısası tabi ki vardır.
ancak bilmemki marifetmidir korkmak ve vazgeçmek. sanki özenle seçip kelimeleri, bir cümleyi farklı yönlere mi çekiyorum diye soruyorum da kendime. yoğğ diyorum. gölgeler altında beklemek çoğu zaman bir marifet değildir. tabi ki herkes başka ve herkes aynı. derin konular bunlar ben yazmayayım bidaha bu konularda öyle detaylıca kafa yormadan.
velhasıl kelam : dağ başında gönle dur demek kolaydı, biz zor olanı seçtik.
ha bu da güzeldir
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder