zihnimin calculus'tan olan kısmını bir kenara itip birşeyler yazmak için zaten açık olan bilgisayarımı önüme çektim. bugün grip belirtileri gösteriyorum, ancak bu beni rahatsız etmiyor. zaten nadir ve çok kısa süreli hasta olduğum için garipsemiyorum durumu. başımın hafiften ağrımasını ve burnumun tıkanmasını kabulleniyorum. bu kabulleniş kirlenmiş bir ruhun bir o kadarda kirlenmiş bir bedenin içinde sokak lambasından uzak bir bankın üzerinde dünyaya nefretle bakan arkadaşımı hatırlatıyor. benimkinden biraz farklı olsada oda kabulleniyor birşeyleri.
görmek çok önemli benim için. bu sıralar görme becerilerimi kaybettiğimi düşünüyorum, yaratıcılığımıda aynı şekilde. sözcüklerin peşinde koşar oldum, onları kovalıyorum ancak onları yakalayıp hizaya dizmek, anlamlar oluşturmak, anlamların içine anlamcıklar gizlemek sanki daha zor artık benim için. belki birgün bunlarıda yazamayacağım. sadece birkaç kelime ile konuşacak kapandığında düşlediğim yere gidebildiğim gözlerimle aynı yüzü paylaşan dilim. ve o vakit geldiğinde bile sana merhaba diyeceğim.
sen kendini adadığında dünyadaki tüm değişkenler senin yelkenine üflemek için sıraya girerler. inanmak yetmez, bunu göstermelisin.
Mr. Zagoncu / 12 Ocak 2012
Türkiye.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder