13 Şubat 2011 Pazar

mm perde sallandı da

yazıp yazıpda "kaydı yayınla" tuşuna basamadığım yazılarımda az değil.

saatler sonra yine bir 8 haftalık kur başlayacak okulda, yine ders başlamadan 20dk önce sınıftaki yerime oturacağım, hiç acele etmeden etrafımı seyredeceğim. tatilim oldukça boş, bir o kadar tenha, bir miktar hüzün vve birazcıktan çok daha fazla yatarak geçti. dünümden daha mı iyiyim diye düşündüğümde 'dünümden daha mı iyi olmam gerekli ki' diyesim geliyor kendime. evet belki gerekli belki değil. belki yalnız olduğumdan, konuşcak birini aradığımdan değil ama anlatcak bişeyler aradığımdan yazıyorum bunları. belki de değil ;)

bak ne düşündüm hani bizi içinde yaşadığımız bir dünya var, o dünyanında içinde bulunduğu kocaman evren varya, hani herşey birbiri etrafında dönüyor itiyor çekiyor felan. şimdi bizim bahsedebileceğimiz ve hayallerimizin ulaşabileceği en büyük yani bizim + ∞ (bu işaretin ismi ingilizcede 'lazy eight' dir ve bu çok hoşuma gider) diye tabir ettiğimiz evren aslında başka bir evrenin içerisinde başka bir gezegende bir çiçeğin poleni hatta belki o polenin içinde bir atom olabilir mi? ve öyle olursa o çiçeğe veya ikinci evrene göre biz - ∞ olmaz mıyız? evren içinde evren kulağa oldukça hoş geliyor değil mi? -öyle olmasa bile kafa sallar mısın? teşekkürler-

aslında ben tüm bunları yazmıycaktımda perde sallandı o yüzden yazdım. yorumunu da merak etmiyor değilim hani.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder