bu gün insanların uydurmuş olduğu bir döngünün bir periyodunun daha biteceği - son - gün. metrodaydım kapı yine hafif tekleyerek açıldı ve indim, bedenim inmişti ancak ben zaten metroda değildim hiç. düş mü gerçek yoksa gerçek mi düş, düş gerçeklik ve oyuncaklar arasında yürüdüm eve kadar. yazmaya karar vermem gerçeği ve yazacağım düşü birleşip şimdiki gerçekmi düşmü olduğunu bilmediğim yazma anına dönüştü. ben hiç bir yılbaşına dışarıda girmedim, bu yüzden hayıflanmadım da. ve yılbaşlarında gördüm insanların gözlerinde olan heyecanı-değişimi- sanki diyebilirim iyi ki uydurmuş insanlar bunu çünkü severim ben heyecan görmeyi gözlerde.
değer verdiğim insanlar, değer vermek istediğim insanlar, değer vereceğim insanlar var. ben çok söyleyemem bu sözü o yüzden bu konuda yorum yapmayın, birçoğunuz bu yazıyı okuyamayacaksınız ama bilin ki severim ben sizi.
karmakarışık filminin gece matinesine gitmek ve minicik çocukların herşeye gülüp birde tekrar etmelerini güzel filmle beraber dinleyip izlemek keyifliydi gerçekten. bir de sinema bedava olunca öğrencini yüzü güler tabi.
yeni yıl size hayellerinizi getirsin, bana da izmir kumrusu çünkü şuan açım ve canım izmir kumrusu çekti.
bu arada benden bugünkü mid-term e nanik nanik
gülücük.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder